TANRI SOPASI
Büyük bir bahçesi vardır zenginin,
İçinde alâsı vardır, her türlü meyvenin.
Bir hırsız girer bahçeye, çıkar dala,
Meyveleri
kopartır, dalları yola yola.
Sahibi görür bunu ;
–
Ne yapıyorsun be
adam!
İzin mi aldın, yoksa sana mı kaldı babandan.
– Ne kızarsın arkadaş, şu Alladın bağından
Canım çekti, biraz
meyve aldım ağaç dalından. Eğer bu suç ise, bilmem arkadaş,
Ama ben istediğimi yaparım kardaş.
Dalı da kırarım, meyveyi de yerim,
Her şey Allahındır, sana ne derim.
Adam hizmetçilerini çağırır;
Gelin, şu adamı şu dallardan
indirin.
Adam indirilir daldan, elleri bağlanır,
Etraftan bir odun parçası da sağlanır.
Vurulur adamın kaba etlerine,
Pişman olur söylediği o sözlerine.
Yalvarmaya başlar, ağam etmeyin,
Affedin de
bir daha böyle bir şey yapmayım.
Mal sahibi:
– Yok arkadaş her şey Allahın,
Sopada, sopayı vuranda, o
ulu şahın. Öyle ise
neden karşı çıkarsın sopaya
Demek ki Allah öyle emretti bu kula.