27 Mayıs 2016 Cuma

KURBAN OLAM TESBİH SANA

KURBAN OLAM TESBİH SANA     

İnsanların cahil olduğu eski dönemde,
İmam olur bir sakallı bir köyde.
Köylü karşılar her türlü gereksinimini,
Sabah, öğle, akşam verir yemeğini.
Devir der, mevlüt der, hoca alır para,
Vardığı her yerde minderler kaba, kaba.
Aradan günler geçer, yiter her gün bir dana,
Sahipleri ararlar durmadan yana yana.
Bulunamaz otuz iki dananın ne ölüsü ne sağı,
Gezmedik yer koymazlar,, ne ovası, ne dağı.
  En sonunda köylüler bir karar verirler,
Herkesin evi tek tek aranacak derler.
Tek tek aranır evler, sıra hocaya gelir,
Aramazlar, evini, ‘hoca böyle şey yapmaz’denir.
Köylüler bakmazlar hocanın evine,
Hoca taşın üstüne oturur sevine sevine.
Baksalar otuz iki deriyi bulacaklar,
Sonrasında şaşırıp da kalacaklar.
Sonu ne getirir bilinmez döverler, kovarlar,
Belki adamı köylüler karpuz gibi oyarlar.
Hoca Efendi bu badireyle atlattı,     
Eve bakmamak hocayı çok rahatlattı.
–Oturdu taşın üstüne doksan dokuzluk elinde,
Şu sözler yankılandı, kafasında, dilinde,
"Kurban olam tesbih sana,
Uğurlar getirdin bana,
Bütün bir köyü yesen de
Kimse gümen gelmez bana.."
Devir:Ölen kişilerin oruç, namaz, yemin gibi günahlarını affettirmek için fakirlere verilen para

Güman:Şüphe, kuşku, ummama.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder