BÖYLE BIYIKLI
Dünyada yaşayan tüm canlılar,
Yaşamlarını sürdürmek için çabalar.
Bu süreç içinde birbirlerini öldürür,
Doğa kimini ağlatır, kimini güldürür.
Doğanın yapısıdır, bu durum önlenemez,
Kimi düşmanından kurtulur, kimi de kurtulamaz.
Topal
farece kediden zor güç kurtulmuş,
Ama bir ayağı topal kalmış.
Bir gün kedi haber salmış tüm farelere?
– Hacca
gideceğim, helalaşalım gelince.
Bundan böyle aramızda düşmanlık olmasın,
Haccım kabul olmaz sonra, kimsenin hakkı kalmasın.
Toplanmış fareler, ne yapalım diye
Gidelim mi, gitmeyelim mi, böyle bıyıklı kediye.
Gençler demiş gidelim, hacı yalan söylemez,
Niyeti kötü olsa
helalaşalım demez.
Yaşlı ve topal fare, sakın gitmeyelim diye,
Demiş güven olmaz, böyle bıyıklı kediye.
Israr etmiş durmuş ama, gençler
dinlememiş,
Hadi, kediyi bekletmeyelim, ayıp olur denmiş.
Gelmişler toplanmışlar odanın ortasına,
Diyecek yokmuş artık, bıyıklının neşesine.
– Hoş geldiniz benim aziz dostlarım,
Sizlerle
rahatça ve korkmadan konuşalım.
Bakıyorum deliklerde gözleri kiminizin,
Sözlerimiz anlaşılmaz, konuşsak ta bizim.
Bunun için şu delikleri
kapatalım önce,
Sonrada şurada konuşup anlaşalım
keyfimizce.
Kapatılır delikler, kaçacakları yer yoktur,
Konuşacakları, helalleşecekleri zamanda çoktur.
Bıyıklı rahatlamış, derinden bir oh çekmiş,
– Şimdi söyleyin bakalım,
çuvalın ağzı dururken dibinden giren kim?
demiş
Başlamış tek tek öldürmeye fareleri,
Kaçmak için boşa gitmiş farelerin gayretleri.
Topal fare
başlamış ben demedim mi size.
Böyle bıyıklı hiç gider mi Mekke'ye
Şimdi gördünüz mü, ulu sözü dinlemeyen,
Uluya uluya dağda kalırmış, doğrudur denen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder