13 Mayıs 2016 Cuma

İTİNEN TÜRK 'ÜN YILI

Eziyeti çok, ömrü kısa boz koyun,

Kışın ot yok diye, yazın ot çok diye ölürsün.
ITINEN TÜRK  ÜN YILI, 
Abdili diye bir köy vardı hani,
Kalmamış bir zamanlar hayvanların samanı.
Düşünmüşler, taşınmışlar,
Ne yapalım nereden bulalım diye kaşınmışlar.
Çalapverdi ye karargah kurmuşlar.
Gözer gözer, torba torba götürmüşler.
Sarı demeden, yaş demeden, hatta ekmek aş yemeden.
Ha babam, de babam, yetiş Türkmen in koyunları ölmeden
Çalapverdi’liler bir bakmışlar,demişler bu böyle olmaz,
Bedava saman verilmez, sonra bize de kalmaz.
Gözeri bir gayme demişler,
 Hiçbir türlü aşağı inmemişler,
Kağnı tekeri o zaman, bir gayme, herkeste yok,
Boyun bükmüş yoksullar, başka çare yok
Eh... alamamış zavallı yoksullar,
Birer birer ölmeye başlamış koyunlar.
Yenmez olmuş artık koyunların etleri,
Köpekler yiyormuş artık, o güzelim butları.
Ne Allah acımış onlara, ne de Allahverdili,
Yaraşır bir biçimde konuşmuş, yaşlı bir Abdillili.                                 
- Ey komşular duyun, diye bastonunu saz yapmış, 
Ses çıkarması için parmaklarını oynatmış.                             
"Bu yıl itinen Türk’ün yılı oldu,
Samanın gözeri bir gayme oldu.
Alamadı yoksullar, hayvanlar öldü,
İtin de Türk’ünde yüzleri güldü.
Eski dostlar hiç yüzüme gülmedi,
Selam verdim selamım almadı.
Saman ister diye hatır sormadı.
İtin de Türk’ün de yılı oldu bu yıl.
Kaldı bir anı olarak iki köy arasında,
Konuşup gülüşülür, sohbetler sırasında
Eğer birileri eğilmişse sazın üstüne,
Diyecek yoktur artık, Eyalet muhtarı Aşırın oğulunun keyfine. Zaman zaman Fehmi de katıldı, duydu, yazdı,
Hikayenin sürmesi için bu yazıyı yazmak şarttı.
 GÖZER:Kalburun seyrek gözlüsü ve biraz büyüğü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder