Eziyeti
çok, ömrü kısa boz koyun,
Kışın ot yok diye, yazın ot çok diye ölürsün.
ITINEN TÜRK ÜN YILI,
Abdili
diye bir köy vardı hani,
Kalmamış bir zamanlar hayvanların samanı.
Düşünmüşler, taşınmışlar,
Ne
yapalım nereden bulalım diye kaşınmışlar.
Çalapverdi ye karargah
kurmuşlar.
Gözer gözer, torba torba
götürmüşler.
Sarı demeden, yaş demeden, hatta ekmek aş yemeden.
Ha
babam, de babam, yetiş Türkmen
in koyunları ölmeden
Çalapverdi’liler bir bakmışlar,demişler bu böyle olmaz,
Bedava
saman verilmez, sonra bize de kalmaz.
Gözeri bir gayme demişler,
Hiçbir türlü aşağı inmemişler,
Kağnı
tekeri o zaman, bir gayme, herkeste yok,
Boyun bükmüş yoksullar, başka çare yok
Eh... alamamış zavallı yoksullar,
Birer birer ölmeye başlamış koyunlar.
Yenmez olmuş artık koyunların etleri,
Köpekler yiyormuş artık, o güzelim butları.
Ne Allah acımış onlara, ne de Allahverdili,
Yaraşır bir
biçimde konuşmuş, yaşlı bir Abdillili.
- Ey komşular duyun, diye bastonunu saz yapmış,
Ses çıkarması için parmaklarını
oynatmış.
"Bu yıl itinen Türk’ün yılı oldu,
Samanın gözeri bir gayme oldu.
Alamadı yoksullar, hayvanlar öldü,
İtin de Türk’ünde yüzleri güldü.
Eski
dostlar hiç yüzüme gülmedi,
Selam
verdim selamım almadı.
Saman
ister diye hatır sormadı.
İtin de
Türk’ün de yılı oldu bu yıl.
Kaldı
bir anı olarak iki köy arasında,
Konuşup
gülüşülür, sohbetler sırasında
Eğer
birileri eğilmişse sazın üstüne,
Diyecek yoktur artık, Eyalet muhtarı Aşırın oğulunun keyfine. Zaman zaman Fehmi de katıldı, duydu, yazdı,
Hikayenin sürmesi için bu yazıyı yazmak şarttı.
GÖZER:Kalburun seyrek gözlüsü ve biraz büyüğü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder