PÜF NOKTASI
İnsanlığın doğduğundan bu yana
Gereksinim olmuş her şey insana.
Yeni buluşlar bunları karşılamaya çalışmış,
İnsanlara da bunları yapa yapa alışmış.
Demirci işlemiş, yapmış her türlü aracı,
Toprağa şekil vermiş usta çanakçı.
Ustaların yanında çalışan gerek,
Her aile istermiş, çocuğu bir sanata
verek.
Genç ve hevesli biri girmiş çömlekçinin yanına,
Demiş Ustam, her şeyi öğret bana.
Olur oğul, zamanı var öğrenmenin,
Zamana bağlıdır, toprağı gergef gibi örmenin.
Çalışır bu gencimiz
beş yıl, öğrenir bazı şeyler,
Artık usta
oldum diyerek sağda solda
laf eder. Usta der oğul, daha zamanın var,
İyi öğrenmezsen eğer, bu
meslek sana olmaz yar. — Ben öğrendim gideceğim ustam
yoluma durma,
Senden öğrendiğim her şeyi uygulayacağım, korkma.
Gider bu genç bir atölye kurar,
Çanakları güzelce ne
yapmaya başlar.
Pişirmeye başlayınca güzelim çanakları
Pişen her çanağın kırılır yanakları.
Biri, iki beş derken hepsi aynı çatlak,
Düşünür bir sır var bunda mutlak.
Gider ustasına, ustam halim perişan, Ayağını öpeyim,
nedir bundaki sır olan.
Tüm çanaklarım çatır çatır çatladı,
Elimde
avucumda hiçbir şeyim kalmadı.
Yeter ki bu sırrı bana öğret,
İstersen kapında beni kul köle et.
Bak evlat, demiştim var her şeyin bir zamanı,
Eğer ustan izin vermemişse öğrenmedin sanatı,
Çalışacaksın iki yıl daha,
O zaman erişeceksin püf noktasına
Çağırır iki yıl sonra gel evlat,
Benim ne
yaptığıma iyi dikkat et,
Çanağı fırına atmadan
bir üfler,
“ İşte işin sırrı bu üfleme” der.
İşin püf noktasını şimdi öğrendin,
Çanakların çatlamaz artık icazetini
verdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder