BEN DE SAHİBİNİ
ARIYORDUM
Haris mi haris, bir zengin,
Dünyadaki en güzel şeyler, istermiş olsun
kendinin.
Diyerek her tarafı rahatsız edermiş,
Yanındaki yöresindekiler bundan bezermiş.
Yine bir gün bir toplulukta gene,
Bıçak gerek olmuş elindekine.
Sormuş
bıçağı olan var mı diye,
Şu elmayı keseceğim ikiye
Biri çıkarmış çok güzel bir bıçak,
Parıl parıl parlar,
acar mı acar.
Görmüş bunu zengin, açgözlülükle demiş bu benim,
—Yıllar önce çalınmıştı evimden,
eminim.
Götürün bunu atın içeri,
Yarın mahkemeden sonra, kodestir bunun yeri.
Adamı götürüp atarlar zindana,
Zindana
getiren kişi bir akıl verir adama?
–– Diyeceksin
mahkemede, bunu babamın ölüsü üstünde buldum,
Ben de yıllardır bunun sahibini arıyordum.
Diyerek gider zindancı adam,
Zindanda
sabaha dek bizimki yapar plan.
Çıkılır sabahleyin
kadının huzuruna,
Anlatır zengin, inandırmaya çalışır çalındığına
Döner kadı, bakar bıçak sahibine,
–– Sen ne diyorsun bunun söylediklerine?
Çaldığım doğur değil, ama bir
doğru var,
Bu bıçak öldürülen babamın üstünde yatar.
Yıllardır sahibini aradım bunun,
Nedeni budur ki her yerde çıkardığımın.
Artık babamın katili bulundu,
Geldi kendi ayağı ile dolandı.
Şimdi bunun
cezalandırılması gerek.
Bizim üzerimizden de ağır bir yük düşecek.
Sayın kadı ^efendi,
cezasını siz verin,
Kısasa kısas istediğimi de bilirdin.
–– Eğer bir kimse durduramıyorsa
isteklerini,
Bir avuç toprak kapatır gözlerini.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder