SUÇ KİMDE….
|
Eski zamanlarda
bir ülkede,
Bîr padişah yaşarmış koyu gölgede.
Vezirleri
varmış, ihtiyarlar, gençler,
Arkadaş
olacaklarını elbette kendi seçer.
Köyden
çıkmış bir kişi okumuş vezir olmuş,
Padişaha
can yoldaşı saraya damat olmuş.
Padişahla çok samimi,konuşurlar
her telden,
Savaş, ganimet, ülke
sorunları, geçmişten gelecekten.
Bir gün padişah sorar:
-Vezirim senin anan baban
var mı?
Durumları nasıldır,varsıl
mı,yoksul mu,ölü mü,sağ mı?
- Evet Padişahım, anam da babam da varlar,
Falan yerde sade bir hayatla yaşarlar,
- O halde
onları bir ziyaret edelim vezirim
Hallerini
hatırlarım bîr soralım derim.
Çıkarlar
tantana île yola koyulurlar,
Geçtikleri
her yerde tanınır, korunurlar.
Varırlar
bu köye, insanlar, evler sersefil,
Burada
yaşayanlar oradakiler gibi hiç değil.
Hoş beş, izzet ikram,
ayranlar içilir,
Daha
sonra da dinden imandan sorguya geçilir, Söyle bakalım,Vezirimin babası, İslamın şartı,
Bilmez
kem küm eder o vezirin babası.
İmanın şartı, namaz da oruç ta
sorulur,
Hiç birinden bir şey bilmez,
bilse de tutulur.
Padişah
gazaba gelir < boynunıı vurun,
Sonrada götürüp bîr çukuru doldurun>
- Durun padişahım suç onun değil,
Zavallı
cahillikten çok çekmiştir zahir.
Cahilliğin
kötülüğünü üzerinde taşımış.,
Bunun
içinde beni aç susuz hali île okumaya
salmış.
Değil
bunu öldürmek, ödüllendirilmesi gerek,
İstediğiniz cezayı onun
babasına vererek.
Durmuş
padişah.şöyle bir düşünmüş
Tekrarlayıp
durarak <sen çok doğrusun> demiş.
-
Vezirimin babası, ne olur affet beni,
Elbette ödüllendireceğim, her şeyle seni.
Sağ olsun vezirim bana ders verdi,
Kararan kalbimin gözü gerçeği gördü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder