10 Mayıs 2016 Salı

SUÇ KİMDE….

SUÇ KİMDE….


Eski zamanlarda bir ülkede,
 Bîr padişah yaşarmış koyu gölgede.
Vezirleri varmış, ihtiyarlar, gençler,
Arkadaş olacaklarını elbette kendi seçer.
Köyden çıkmış bir kişi okumuş vezir olmuş,
Padişaha can yoldaşı saraya damat olmuş.
Padişahla çok samimi,konuşurlar her telden,
Savaş, ganimet, ülke sorunları, geçmişten gelecekten.
Bir gün padişah sorar:
-Vezirim senin anan baban var mı?
Durumları nasıldır,varsıl mı,yoksul mu,ölü mü,sağ mı?
 - Evet Padişahım, anam da babam da varlar,
Falan yerde sade bir hayatla yaşarlar,                              
- O halde onları bir ziyaret edelim vezirim
Hallerini hatırlarım bîr soralım derim.
Çıkarlar tantana île yola koyulurlar,
Geçtikleri her yerde tanınır, korunurlar.
Varırlar bu köye, insanlar, evler sersefil,
Burada yaşayanlar oradakiler gibi hiç değil.
Hoş beş, izzet ikram, ayranlar içilir,
Daha sonra da dinden imandan sorguya geçilir,      Söyle bakalım,Vezirimin babası, İslamın şartı,
Bilmez kem küm eder o vezirin babası.
İmanın şartı, namaz da oruç ta sorulur,
Hiç birinden bir şey bilmez, bilse de  tutulur.
Padişah gazaba gelir < boynunıı vurun,
Sonrada götürüp bîr çukuru doldurun>
- Durun padişahım suç onun değil,
Zavallı cahillikten çok çekmiştir zahir.
Cahilliğin kötülüğünü üzerinde taşımış.,
Bunun içinde beni aç susuz hali   île okumaya salmış.
Değil bunu öldürmek, ödüllendirilmesi  gerek,
İstediğiniz cezayı onun babasına vererek.
Durmuş padişah.şöyle bir düşünmüş
Tekrarlayıp durarak <sen çok doğrusun> demiş.
-         Vezirimin babası, ne olur  affet beni,
 Elbette ödüllendireceğim, her şeyle seni.
 Sağ olsun vezirim bana ders verdi,

 Kararan kalbimin gözü gerçeği gördü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder