BANA GÖRE
Artık Osmanlının son
dönemleri,
Yavaş yavaş bitmektedir, eski demleri.
Üst kademe bile basit işlerle uğraşır,
Öbür tarafta ise, dünya ile savaşır.
Anadolu’nun
her yanı karman çorman,
Anadolu
Türk’ünde kalmamış derman.
Aklı yeten herkes ülkeyi önemsiyor,
Her türlü yollarla kurtulmayı benimsiyor.
Bunlardan biri de Deli Muharrem Hoca,
Öğrenci okutmak istemiş Felahiye’de çokça,
Ancak bu fakirin hiç bir olanağı yokmuş,
Amma okumak
isteyen öğrencide çokmuş.
Bunların yatacak yiyecek gereksinimleri var,
Düşündükçe basma gelirmiş dünya dar.
Bîr yol bulmuş sonunda, zenginden almak»
Yokmuş başkaca da ellerinde olanak.
Sonunda Padişaha şikâyet etmişler bunu,
“Bizden zorla alıyor yağı, bulguru, unu”
Padişah ferman etmîş,bu adamı getirin,
Derdi meramı neymiş hemen bana yetirin
Hoca varmış saraya, aç perişan bir köşeye büzülmüş,
Toplanan Ulema meclisine, bakmış bakmış üzülmüş.
Sormuş bîrine usulca bu meclîs niye,
Çözümlenemeyen bir sorun mu var diye.
- Ah arkadaş hiç sorma,Hünkarımın
başı dertte,
Bîr yemin etmiştir ,akşam olan vakitte.
Hanım Sultan a ;y atağıma gel hemen,,
Canım çekti, seni işim var senlen.
- Hünkarım apdestliyim, şu namazı
kılayım,
Namazım bîtsinde hemen geleyim.
Diyerek hemen namaza durmuş,
İşte bundan sonrada olanlar olmuş.
- Eğer namazdan sonraya kalırsan, boşarım
seni,
Bu hareketinize kızdırdın beni,
Hanım Sultan bunu tahmin edememiş,gelmemiş,
Padişahta
sen benden boşsun demiş.
Bir süre sonra pişman olmuş boşsun dediğine,
Tekrar nasıl kavuşma,yolu nedir
sevdiğine,
Tüm din yetkililerine bunu sormuş,
Yok mu bunun başka bir yolu diyormuş,
Herkes aynı şeyi söylemiş:Boşsun
Başka türlü olmaz hünkarım ,canın sağ olsun.
Deli Muharrem Hoca hemen kalkmış yerinden
Teman nah etmiş,bir selâm vermiş ta içten ve derinden. - Padişahım ben Felahiye li Delî Muharrem Hoca
yım,
İzin verirseniz eğer, derdinize derman olayım,
Emretmişsiniz,hemen geldim apar topar
Önce sizin sorununuza kafamdan şöyle bir çözüm çıkar.
Hanım Sultan bîr perdenin ötesinde seslice,
Bir namaz kılsın,hepimiz dinleyelim
birlikte.
Adaba erkana uyuyorsa namazı onun,
Başka bir
seçeneği de kalmamış bunun.
Yok eğer uymuyorsa erkana,o zaman namaz olmuyor demek Bunun
sonucunda da boş olmamak gerek,
Ulema
meclisi bu düşünceyi kabul etmiş,
Doğru biz bunu nasıl düşünemedik denmiş,
Padişah emretmiş, bu Muharrem Hoca ya,
Verile bu
kuluma çokça paye.
Allah razı
olsun Hünkarım, bağışlayın benî,
Öğrencilerim içîn isterim ,lütfunu ihsanını
Hoca çıkmış saray dan yanında ulema île,
Seviniyormuş
artık öğlencilerim rahat edecek diye.
Ben buralarda böyle nasıl
yaşarım,
Kayseri den,Felahiye
den, Toraman dan nasıl koparım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder