27 Mayıs 2016 Cuma

YEL KOVAN HABER VERİR

YEL KOVAN HABER VERİR      

        Yıllar önce iki arkadaş , bir beldede,     _
Birlikte doğup büyümüşler, aynı küllükte.
Bîr komşu kızı  vardı, yaşıttı, arkadaşıydı bunlara,
Her oyunda, her yerde yanlarındaydı onların.
Yaşları artık yavaş yavaş büyüyor, genç oluyorlar,
Kaçamak bakışlarla bazen hayal kuruyorlar,
Her iki arkadaş ta bu kıza tutkun,
Konu açılınca, her ikisi de oluyor suskun»
Söylenir,konuşulur, gençlik sözleri.
Birine takılmaktadır, güzel kızın gözleri.
Kıza yaranmak için çoğu şeyler yapılır,
Sonrasında anlamlıca? şöylecene bakılır.
Delikanlı olurlar bunlar artık evlenecek,
Güzel kızımız acaba hangisini seçecek?
Bîrini seçer sonunda, onunla evlenir,     
Öbür arkadaşa da sen sağdıç ol denir.
Artık çocukluk geride kaldı, geçinmek gerek
Hanım, doğacak çocuk, yiyecek, giyecek isteyecek
Burada iş yok, başka yere gidelim derler,
İki arkadaş bîr olup çalışmaya giderler,
Giderler yaya yapıldak, varırlar Konya ya,
Çırak olarak girerler birer ağaya.
Bir sure orada çalışır, kazanırlar,
Ara sıra sıla hasretî ile de sızlanırlar
Biter işleri, alırlar paralarını,düşerler yola,
Öyle hızlı giderler ki,bakılmaz ,sağa sola,
Aldıkları hediyeler çıkın çıkın ellerinde,
Konuşulur beldelerî,her şey dillerinde,
Bir yerde mola verirler her taraf ıssız,
Uzanırlar yere, yorgun ve uykusuz.
Her ikisi de uyur ama bekar olan hemen uyanır?
        Kamasını çeker, arkadaşının boğazına dayanır,  
     – Seni öldüreceğim, o kızı ben sevmiştim,
Benim alacağımı daha önce de söylemiştim,
Şimdi burada seni öldüreceğim,
Karını ben alıp yüzümü güldüreceğim.                
  –   Gel arkadaş Öldürme, nasıl olsa duyulur
         Yelin kaldırdığı şu yelkovan bile haberci sayılır,  
    –   Kimse haber veremez der.bıçağı  basar,
Oğlanın her tarafından oluk gibi kanlar akar.
Üzerinde ne varsa alır,atar onu çukura,
Burada durmak mı,artık hak getire.
Varır köye, ağlayarak anlatır, hastalandı öldü arkadaşım,
Boğazımdan geçmedi günlerce ekmeğim, ,aşım.
Şu yeni doğan çocuk için ağladım,
Yetimine bakacağım diyerek başında el bağladım.
Evlenirler kadınla yıllar geçer aradan,
Tarlada çakşırken bîr yelkovan geçer oradan


Gülümser adam, kafasını sağa sola saflar,
     Der hey gidi günler, eski zamanlar
     Kadın sorar ne oldu, anlat bana,
     Yok bir şey hamımın, anlatamam sana.
Anlat bakalım adamım, ölüm yok ya ucunda,
Israr ederek hanım, anlattırır sonunda,
       Yıllar önce kocanı öldürürken, o demişti bana,
        Arkadaş öldürme beni güvenme şu yelkovana,
       Nasıl olsa haber verecektir benden doğana,
       Öcümün alınacağı artık yayılır zamana,
       Ya...demek  onu sen öldürmüştün,
Bende senden çoğu zaman şüphelenmiştim.
Şimdi onun öcünü alıyorum,al sana,
Kimse merhem olamaz artık senin yarana. Seninde onun gibi kanların akacak,
Ve sonunda çırpınarak canın çıkacak, Görülmeyen  şeyleri duyulmaz sanma.
Eğer sabrederek bırakmıştan zamana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder