SABIRLA
KORUK
Sırçalı okulunda görev yapıyorum,
Eski ve harap olan okula içim burkularak bakıyorum,
Yozgat Vali ligine bir kaç kez baş vurduk,
Çatı akıyor,okul harap dedik.
Sonunda onarım çıktı, bunu bir taşerona verdi,
Çar çabuk bitireceksin burayı dendi
Bu işi yapan Sırçalı dan bir arkadaş,
O da çalışmaya başladı
yavaş yavaş,
- Aman gözünü seveyim
hızlandır biraz,
Biliyorsun okullar açılacak, bitti yaz.
Rica ettikse de,pek aldırmadı sözümüze,
Üstelik gülümseyerek baktı yüzümüze, Hoca ben ancak
bu kadar yapıyorum,
Üstelik baskıda istemiyorum,
Heri geri derken lafımız karşılaştı,
Etrafımızda kiler bile bu işe şaştı,
Çünkü babalarımız samimî dost tu,
Aralarında sevgiden başka bir şey yoktu,
İlerledi tartışmamız,oradakiler ayır dı bizi,
Ancak tartışmada yoktu,bir küfür sözü,
Duymuş babası geldi gel oğlum yanıma,
Bir hikâye anlatayım da ders olsun anlayana,
Bin dokuz yüz ellide kaybettik muhtarlığı,
Seçilen muhtarıma hiç yoktu bir varlığı,
Fakir mi fakir, havalımı havalı,
Benim altı oğlanı nasıl durdurmalı?
Belli ki nizah , gürültü oluyor, olacak,
Belki de sonu çok kötü günlere kalacak.
Çocukları topladım gerekeni söyledim,
Ama hırı gürü gene de önleyemedim,
Baktım cinayet getirecek bu sonuç,
Bastım nefsime,dedim muhtarla konuş,
O Zaman bir otobüs çalışırdı bu hatta,
Tüm bu taraf köylüler binerdi,üst üste olsana.
indi bizim muhtar, otobüsten kasılarak
Biride arkadan çekivordu ,asılarak,
Yaklaştım yanına ey oğul dedim,
Seninle biraz konuşmak istedim,
Bu köy hepimizin,durumun belli,
Günde
harcarsın Boğazlıyan da, kırk elli„
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder