BEN DEMEDİM!
Atların en iyi binit olduğu zaman,
Bir atı varmış padişahın, yaman mı yaman.
Seyisine
seslenmiş:
–Bak
seyis iyi bilesin
Bu at sana emanet, ne dilerse dilesin!
Tüm bakımı gereğince yapıla,
Kişneyerek gelmelidir kapıma!
Zayıf güçsüz düşmesin ha... sen düşün,
Bunun gözünün içine bakmaktır işin.
Öldüğünü söylediğin anda, sen de ölürsün,
Bunu yapacağımı da iyi bilirsin.
Yıllarca bakmış seyis bu ata,
Canına mal olacak yapmamış hata.
Eh... canlıdır, bu da bir gün ölecek,
Ölüm denilen şeyi her canlı görecek.
Tüm bakımı gereğince yapıla,
Kişneyerek gelmelidir kapıma!
Zayıf güçsüz düşmesin ha... sen düşün,
Bunun gözünün içine bakmaktır işin.
Öldüğünü söylediğin anda, sen de ölürsün,
Bunu yapacağımı da iyi bilirsin.
Yıllarca bakmış seyis bu ata,
Canına mal olacak yapmamış hata.
Eh... canlıdır, bu da bir gün ölecek,
Ölüm denilen şeyi her canlı görecek.
Yaşlanmış artık, yerinden kalkamaz,
Ne yediğini ne de
içtiğini tartamaz.
Dişleri de düşmüş, arpa da yiyemez,
Kükreyerek, kişneyerek de gelemez.
Upuzun yatar, derler bitmiştir işin,
Dişleri de düşmüş, arpa da yiyemez,
Kükreyerek, kişneyerek de gelemez.
Upuzun yatar, derler bitmiştir işin,
Gelişi de yoktur artık bu gidişin.
Gider
bakıcı çıkar huzura,
–
Padişahım, bana bir at vermiştiniz ya.
–
Eee!
–
O at yattı kalkmıyor,
Etrafına
bakmıyor,
–
Eeee!
–
Gözlerini kapatmış açmıyor,
Kuyruğunu bile kıpırdatmıyor.
–
E! Öldü desene şuna,
–
Hah siz dediniz öldü diye,
Ben
diyemem onu Padişahıma.
Eğer
olmayacak istekte bulunuyorsa insan,
Padişah
da olsa bile ki, canlının sonu hüsran!...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder