30 Haziran 2016 Perşembe

GÜL VEREN ELDE.

GÜL VEREN ELDE.
Dünyanın her yerinde, gelin kaynana dırdırı olur, Her ülkede, her diyarda, türlü söylentiler bulunur. Bir ülkede gelinle kaynana hiç durmadan didişir, Oğul da usanmıştır, sorar bu nasıl gidiştir. Gelinde usanmış etraftan da utanır olmuş,   Babasının arkadaşı yaşlı bilgeyi bulmuş.
     Demiş; kaynanamdan kurtulmak için ilaç ver bana,
     Ne istersen vereyim amcacığım sana.                
     Adam bir sürü ot verir, iyi tanıdığı yeğenine,
     Kaynat bunları, suyundan bir kaşık koy her yemeğine.
     Kaynanana iyi davran, kimse şüphelenmesin,
     Sakın ha sakın, kimseye bundan bahsetmeyesin.
     Kocan bile bilmemeli anasının durumunu,
     Ayaklar altına atmayasın onun onurunu.
     Gelin günlerce iyi yemeklerle kaynanayı besler,
     Çok iyi davranır erimeye başlar aradaki buzlar.     
     Belli bir süre sonra ana kız gibi olurlar,
     Birbirlerine saygıyla, sevgiyle davranırlar.
     Gelin pişmandır artık yaptığından utanır,
     İçi içini yer, kaynanamı zehirliyorum sanır.
     Tekrar varır bilgeye, eline ayağına düşer,
     Ne olur bana bir panzehir ver der.
     Ben onun ölmesini artık istemiyorum,
     Bir ana sevgisiyle onu da seviyorum.
     Bilge der;peki kızım otur şuraya,
     "verdiğim otları da getireyim buraya.
     Bu otlarda zehir yoktu, hepsi güçlendiriciydi,
     O zehir otlarda değil, senin kalbindeydi.
     Kızım, şunu unutma,”gül tutan elde gül kokusu  kalır,
     Sevilen insan sevgisini insanlara veren insandır”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder