29 Haziran 2016 Çarşamba

PARASI DEĞİL,

PARASI DEĞİL,



Her yörede, her kentte, her beldede, fıkra, hikaye
Hatta en ücra köşelerde bile anlatılır, oynaya güle.
Çok fıkra ve hikaye anlatılan yörelerden biri,
Türkiye'nin ortası olan Kayseri kenti.
Pastırma ve sucuk en tanınmış üründür orada,
Eh... bize de hikayeyi anlatmak düşer burada.
Atların ve eşeklerin iyi binit olduğu zaman
Sucuk ve pastırma heybelerle taşınır depodan.
Bir gün bir üretici düşürür, bir parça pastırmasını
Karanlık olduğu için saatlerce sürdürür aramasını
Bulamaz, oflar, puflar, kızar, bağırır,
Sopayı bırakır taşa, taşı bırakır sopaya sarılır.
Arkadaşları bu durumunu kınarlar onun,
Sözümü olurmuş, yiten bir parça pastırmanın.
Ama adama laf geçiremez, söz dinletemezler,
Ne deseler de, parçayı aramaktan vazgeçiremezler.
İsyan ederler, hadi artık gidelim,
Derler zararın ne ise biz ödeyelim.
Adam şöyle bir bakar onlara,
İyice de sinirlenmiştir konuşulanlara.
Bakın arkadaşlar, ben pastırmayı niçin arıyorum,
Buna bir türlü aklınız basmadı biliyorum.
Kızdığım;
Yiten pastırmanın para değeri değil,

Doğramasını bilmeyenin eline geçer de araya verir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder