SİZ DÜŞÜNÜN
Zamanın
padişahı çağırır vezirini:
– Görmek
istiyorum, çarşıdaki esnafınım halini .
Hemen
değiştirelim, elbiseleri,börkleri,
Atalım
sırtımızdaki kaftanları kürkleri,
Padişah üzerine deri bir ceket
giyer,
– Hadi sen de benim gibi tanınmaz ol der,
Öylece bir derici dükkanına
girerler,
– işler
nasıl gidiyor diye sorarlar
– Derici,
altıya altı eklenmezse otuz ikiye yetmiyor,
O zamanda,ne bir kaz, ne bir kuş ötmüyor.
– Usta senin gece çalışanın var mı, _
Yoksa yalnız başına dünya sana
dar mı?
|
Hayır
Padişahım hepsi yiyici,
Yapan
yoktur benden başka bu işi.
Peki bir kaz göndersem yolarmısın,
Yoksa tüyüne dokunmadan bakar mısın?
Padişahım, hiç incitmem, yolunacak o
kazı.,
İncitmeden yolmamanın olur mu sözü.
Çıkarlar oradan, vezir bir şey anlamaz,
Sorar padişaha, bunların anlamını
bulamaz,
– Padişah emreder :
Yirmi günde çözeceksin sen bunu.
Aksı halde ayırırım kafandan vücudunu,
Epeyce düşünür vezir nasıl çözecek bunu,
En sonunda der
ki, derici çözsün sorunu,
Gider sorar dericiye; padişahı nasıl tanıdın,
Yoksa daha evvel meclislerinde mi vardın?
– Bir
kese altın isterim bunun için,
Onu
tanımak elbette benim işim.
Kabul der
vezir, bir kese altın verir,
–Şimdi söyle
bakalım, nasıl tanıdın der.
– Ben dericiyim, o ceketi padişahlar giyer ancak
Ehlinin gözünden kaçmaz,dikkatle bakıncak.
Altıya altı eklenmezse otuz ikiye yetmiyor,
Diyorken ki tavrın gözümün önünden gitmiyor.
– Ona da bir kese altın verecek vezirim,
O zaman bunun
anlamını da derim.
– Al bakalım sana bir kese altın daha,
Söylediklerine artık biçmiyorum paha.
Eğer altıya altı eklemezsek çalışarak,
Aç kalırız otuz iki dişimizi biri birine
vurarak.
– Peki gece
çalışanın var mı diye sordu sana.
Hayır padişahım,, hepsi yiyici dedin ona.
Bir kese altında bunun
için alır derici
– Bakın vezirim,
benim oğlum yok hepsi kız, yiyici.
Bir kaz göndersem yolar mısın ne demek,
Onu da siz
düşünün vezirim, söylemeye yok gerek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder