ÖNCE SÖYLESEYDİNİZ
Geçtiğimiz yıllarda, Anadolu'da
bir köyde,
Yaşar herkes değişmeyen törelerle gönlünce.
Molla Hüseyin diye
var bir imamları,
Onu dinlemekle geçer çoğu zamanları,
Molla Hüseyin
her şeyi iyi bilir, okur, yazar (!)
Kendine karşı
çıkılırsa, o zaman da kızar.
Bir gün iki kişi ellerinde bağıtla
gelir, -Şunu bir okuyuver Hoca Efendi,
denir.
Hoca Efendi kağıdı alır; bu asker
mektubu, Çocuğunuz
askerden size göndermiş bunu.
Çamaşırları, kışlık çorapları yırtılmış, parası da kalmamış,
Eğer, bunları gönderdiyseniz onları da almamış.
Nasıl ana babasınız, ona neden
bakılmaz,
-Derhal yerine getirin bunları, başka olmaz.
Azarlar adamları,
bu tür boş sözlerle,
Yürür adamlara doğru beleren gözlerle.
Biri, der; Hoca Efendi, bu mektup
değil senettir
Başkasından bize
verilen bir emanettir.
Bu senette ne kadar yazdığını soracaktık
Gidip o borçludan bu
miktarı alacaktık.
Ya... öyle mi... söyleseydiniz daha önce,
Senet gibi okurdum, senet olduğunu bilince.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder