ÇIPLAK GELDİM
Sultan Süleyman vasiyet eder;
- Ben ölünce vasiyetimi
yerine getirin der.
Kurda
kuşa hükmeden sultan gün gelir ölür,
Söyledikleri her şey
kulaklarda kalır.
Tabutum arkasında bin tane kız,
gelinlik giymiş,
Onların arkasında, yüz deve,
hazinelerim yüklenmiş.
Arkasında on bin asker, sıra
ile dizilmiş,
Bilmeyenler sorsunlar, bu giden
kimmiş?
- Ha bakın
bir kolumda çıplak olarak dışarıda sarksın,
Gelen geçen bu nedir diye
baksın.
Ölmüş
Sultan Süleyman, hak vaki olmuş,
Dışarıdaki
kolu canlı gibi sallanmış durmuş.
Sormuşlar nedir bu saltanat,
bu tabut,
Bunun bir hikmeti olmalı
labit.
Yorumlayan bir bilge;
dinleyin ey komşular,
Bunların
hepsinin, bir hikmeti, anlamı var.
Diyor ki Sultan; Hükmedebilseydim ölüme eğer,
Bir tane gelinlik kız benim
yerime gider.
Hazineler vererek, hükmetseydim
eğer,
Yüz deve yükü hazine benim
yerime gider.
Güçle kuvvetle, ölüme hükmetseydim
eğer.
On bin askerin buna da gücü
yeter.
Demek ki
hiçbir şey ölümü engelleyemiyor,
Giden
yaşam hiçbir şekilde geri gelmiyor.
Çıplak geldik bu dünyaya,
hepimiz,
İnanmıyorsanız eğer,
sallanan kolu görünüz.
Bîlge
ekliyor: "Mağrur olma varlığa, deme var mı ben gibi,
Bir acı rüzgar eser, savurur
harman gibi."
Labit: muhakkak kesinlikle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder