İNSANIZ YA
Övünürüz canlıların en gelişmişiyiz
Hiç pas vermeyiz ne aslana, ne kediye,
İnsanız ya, küçümseriz tüm yaratıkları,
Doğada bulunan canlıları, cansızları.
Ama unuturuz, hatta
bilemeyiz nereden geldiğimizi,
Her şeyin üstünde tutarız garip benliğimizi.
Canlı ve cansızların
yaratıldığı zaman,
Tanrı derki: – Gelin, canlılara ömür dağıtacam.
İnsan, maymun ve eşek üçü arkadaş olmuşlar, – Yaya yapıldak, tanrının huzuruna varmışlar.
Tanrı demiş; sizin üçünüze de verdim kırkar yıl ömür,
Sanırım yeter sizlere, başkacaca ne denir.
Çıkmışlar üç
arkadaş
koyulmuşlar
yola,
Yorulmuşlar, bir yerde vermişler mola.
– İnsan
demiş; kırk yıl az işlerimi bitiremem,
Çoluğumu, çocuğumu bile bir yerlere
getiremem.
– Eşek demiş;kırk yıl yük taşıyamam,
bu yaş bana çok.
Birazda başkaları hizmet etsin, benden başkası
mı yok.
– Maymun demiş kırk yıl maskaralık yapamam,
Kırk yıl bana çok gelir, ben bunu taşıyamam.
Varmışlar tanrının huzuruna, dertlerini
anlatmışlar,
İsteklerinin olması için birin yanına beşte
katmışlar.
– Demiş Tanrı hayvanlara; sizlerden yirmişer yıl aldım.
Bu kırk yılı da
insanın ömrüne kattım.
İşte insan denen yaratık seksen yıllık ömründe,
Farkına varmadan. Yaşadığını sanırmış, gönlünce,
İlk kırk yılı insanca yaşarmış, eğer yaşarsa,
Amacına ulaşacak belki, dağları tepeler aşarsa.
Eşekten aldığı yirmi yılı geçer, yaparak hamallık,
Oğluna kızına yük taşır, denilmez eline sağlık.
Maymundan
aldığı yirmi yılın içinde,
Toruna
toskaya maskaralık
yapacak, değişmez bir biçimde.
Büyüklenen
insan oğlunun
kaderi bu şekilde
yazılmış,
Sonrada iki kürek, iki kazma ile yatacağı yer kazılmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder