29 Haziran 2016 Çarşamba

İNSANIZ YA

İNSANIZ YA
Övünürüz canlıların en gelişmişiyiz
Hiç pas vermeyiz ne aslana, ne kediye,
İnsanız ya, küçümseriz tüm yaratıkları,
Doğada bulunan canlıları, cansızları.
Ama unuturuz, hatta bilemeyiz nereden geldiğimizi,
Her şeyin üstünde tutarız garip benliğimizi.
Canlı ve cansızların yaratıldığı zaman,
Tanrı derki: – Gelin, canlılara ömür dağıtacam.
    İnsan, maymun ve eşek üçü arkadaş olmuşlar,                                                           –  Yaya yapıldak, tanrının huzuruna varmışlar.
Tanrı demiş; sizin üçünüze de verdim kırkar yıl ömür,
Sanırım yeter sizlere, başkacaca ne denir.
Çıkmışlar üç arkadaş koyulmuşlar yola,
Yorulmuşlar, bir yerde vermişler mola.
      – İnsan demiş; kırk yıl  az işlerimi bitiremem,
Çoluğumu, çocuğumu bile bir yerlere getiremem.
 Eşek demiş;kırk yıl yük taşıyamam, bu yaş bana çok.
       Birazda başkaları hizmet etsin, benden başkası mı yok.   
      –  Maymun demiş kırk yıl maskaralık yapamam,
Kırk yıl bana çok gelir, ben bunu taşıyamam.
Varmışlar tanrının huzuruna, dertlerini anlatmışlar,
İsteklerinin olması için birin yanına beşte katmışlar.
– Demiş Tanrı hayvanlara; sizlerden yirmişer yıl aldım.
Bu kırk yılı da insanın ömrüne kattım.
İşte insan denen yaratık seksen yıllık ömründe,
Farkına varmadan. Yaşadığını sanırmış, gönlünce,
İlk kırk yılı insanca yaşarmış, eğer yaşarsa,
Amacına ulaşacak belki, dağları tepeler aşarsa.
Eşekten aldığı yirmi yılı geçer, yaparak hamallık,
Oğluna kızına yük taşır, denilmez eline sağlık.
Maymundan aldığı yirmi yılın içinde,
Toruna toskaya maskaralık yapacak, değişmez bir biçimde.
Büyüklenen insan oğlunun kaderi bu şekilde yazılmış,
Sonrada iki kürek, iki kazma ile yatacağı yer kazılmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder