29 Haziran 2016 Çarşamba

YALANCININ MUMU

YALANCININ MUMU



Her ulusun, her oymağın vardır türlü sözleri,
Doğruluktur dürüstlüktür temelde, özleri.
Küçük bir beldede varmış bir yalancı,
Akşam olunca onu alırmış bir sancı.
Bağırırmış; Yetişin komşular, yanıyor evim,
Yalnız başıma ben yangınla nasıl baş edeyim?
İki gün geçmez, yine aynı terane,
Bağırarak koşarmış, eşe dosta yarane.
Gelir bakarmış herkes, pürtelaş koşarak,
Bizimki başarmış kahkahayı, zevklenerek, coşarak.
Günlerce aldatmış, akşam vakti herkesi,
Köy meydanından, kahveden gelirmiş övünme sesi.
Yine bir akşam;
         Yetişin  komşular evim yanıyor,  
   Demiş  hiçbir şeyim kalmadı, ciğerim kanıyor.   
   Komşulardan hiç kimse, dönüp bakmıyor ona,
         Sen yalan söylüyorsun, doyduk senin yalana.
Ama gerçekten evi yanıyormuş, çatır, çatır,
Yalancı olduğu için ne gönül kalmış ne de hatır.
Sonunda bakmışlar ki, gerçekten yanıyor evi,
       Koşmuşlar ama, kurtaramamışlar hiçbir şeyi.   
   –   Eh arkadaş, ne yapalım bu senin hatan,
Bizi aldatmasaydın, söylemesiydin yalan.
Tekrar etmişler birlikte, ‘’Yalancının evi yanmış,


Ama buna da hiç kimse inanmamış.’’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder