29 Haziran 2016 Çarşamba

SANA AĞLIYORUM

SANA AĞLIYORUM



Düşünceli bir kişi bardan içeri girer,
– Lütfen bana bir kadeh içki, der.
Getirilen içkinin üzerine abanır,
Ağzına almaz ama, etrafa boş boş bakınır,
Sonra iki elinin arasına kafasını alır,
   Gözleri buğulanır, eski günlere varır.
   Bu arada bir kabadayı, gelir görür bu hali,
   Adamın önünden bardağı kaptığını görür tüm ahali.
   Bir dikişte bitirir, içkinin tamamını,
   Boşa harcamayacaktır kabadayı, zamanını,
   Adam birden irkilir, ağlamaya başlar,
– Hepi mi ters gidecek der, benim bu işler.
  Kabadayı bir bardak içki getirtir, koyar masaya,
– Niye ağlıyorsun işte içkin, gerek yok gama tasaya.
Adam der;
– Ben içkiye ağlamıyorum bilesin,
 Anlatayım bu günü, bakalım sen ne dersin.
 Yaşamımın en kötü günü bu gün, uyuya kalmışım,
 Patron işten atarken birden afallamışım.
 Çıktım dışarı baktım, çalınmış arabam,
 Çokta zaman geçmemişti ki daha ardan.
 Bindim bir taksiye, cüzdanım taksiye düşmüş.
 Sanırsın ki cüzdanım cebimde hiç yokmuş.
 Eve geldim, eşim bir mektup bırakmış bana,
 "Terk ediyorum, artık yâr olmam sana."
 Diyerek yazmış bir pusula bırakmış eve,
 Altına da not düşmüş, "kusura bakma" diye.
 Hiçbir şeyim kalmadı ben artık ölmeliyim,
 Eczaneye vararak bir zehir almalıyım.
 Aldım zehiri geldim burada içkiye kattım,
 Düşünüp duruyordum, ben bunu nasıl yaptım.
 Sen aldın önümdeki bu zehirli bardağı,
 Bir dikişte bitirdin zehirli içkiyi, kabadayı,
 Kendim için ağlamadığımı anladın sanırım,
 Bana sabır sana da iyilik versin tanrım.
 "Rastgele uzatırsan her şeye elini,
 Ya yılan çıkar ya çıyan, kırar senin belini."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder