DEĞMESİN
Eskilerde eğlenmenin günah sayıldığı zaman
Oynamak, zıplamak yasak, aman ha aman,
Ancak birisi var ki, oynamazsa duramaz,
Çalgının sesiyle kaybolur, kendini
bulamaz.
Yaşı
da geçmiştir, artık hacca gitmesi gerek,
Herkes bunun nasıl hacı olacağını ediyor
merak.
Birkaç arkadaş bir olur, bunu da yanlarına alırlar,
Yola çıkarlar, sonra bir vadiye varırlar.
Orada çalgı, oyun, eğlence, gırla
gidiyor,
Bizimki, çalgı sesini duyunca içi eriyor.
-Der, aman arkadaşlar, bana bir şeyler oluyor,
Ben burada
oynarsam hacılığım elden gidiyor.
Beni dört kazıkla yere bağlayın,
Oynamayayım, hiç değilse yerimde kalayım.
Dört kazık çakılır, dört yanına, adam bağlanır,
Çalgı sesine dayanamayan hacı, yerinde sallanır.
Öyle bir heyecanlanır ki, kazıkları
da söker,
Bir kelebek hızıyla hiç durmadan dönerek.
Kazıklar da adamla birlikte başlar dönmeye,
Her yerden gelinebilirdi bu manzarayı görmeye.
Oyuncu dönerken söylenir; "Allahtan geldi
bize,
Kafanıza gözünüze
mukayyet olun, değmesin
size.
"İnsanoğlu, aslında olanı tırnağında getirir,
Ne hacılık,ne
hocalık ne para, ne pul onu değiştirir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder