30 Haziran 2016 Perşembe

DEĞMESİN

DEĞMESİN

Eskilerde  eğlenmenin günah sayıldığı zaman  
Oynamak, zıplamak yasak, aman ha aman,              
 Ancak birisi var ki, oynamazsa duramaz,          
Çalgının sesiyle kaybolur, kendini bulamaz.       
 Yaşı da geçmiştir, artık hacca gitmesi gerek,  
Herkes bunun nasıl hacı olacağını ediyor merak.
Birkaç arkadaş bir olur, bunu da yanlarına alırlar,
Yola çıkarlar, sonra bir vadiye varırlar.               
Orada çalgı, oyun, eğlence, gırla gidiyor,        
Bizimki, çalgı sesini duyunca içi eriyor.                       
-Der, aman arkadaşlar, bana bir şeyler oluyor,     
 Ben burada oynarsam hacılığım elden gidiyor.     
Beni dört kazıkla yere bağlayın,         
 Oynamayayım, hiç değilse yerimde kalayım.        
Dört kazık çakılır, dört yanına, adam bağlanır,    
Çalgı sesine dayanamayan hacı, yerinde sallanır.
Öyle bir heyecanlanır ki, kazıkları da söker,          
 Bir kelebek hızıyla hiç durmadan dönerek.     
Kazıklar da adamla birlikte başlar dönmeye,                      
 Her yerden gelinebilirdi bu manzarayı görmeye.
Oyuncu dönerken söylenir; "Allahtan geldi bize,
 Kafanıza gözünüze mukayyet olun, değmesin size.
 "İnsanoğlu, aslında olanı tırnağında getirir,
Ne hacılık,ne hocalık ne para, ne pul onu değiştirir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder