NE GÖRDÜN?
Hayvanlarla konuşan Sultan
Süleyman,
Merak eder :
–Acaba hangisi en çok yaşayan hayvan.
Bilgesini çağırır :
–Gel akıldanem benim,
Merakımı gidermek bilgin içindedir senin.
–,En uzun yaşayan
hayvan acaba hangisi,
Merak ettim, neler yaşadı ki
kendisi.
Uçandan, kaçandan, sürünenden
sorulsun,
En yaşlısı hangisi ise, tez elden
bulunsun.
Derki bilge:
–Yerde kaplumbağa, gökte kartal,
Uçar
havadan, her yeri görür ve bakar.
Emreder sultan, getirin en yaşlı kartalı,
Öğrenmek
istiyorum, geçmişteki durumu ve halı.
Getirilir
kartal, yılların izi vardır yüzünde,
Bir olgunluk görülür,
sohbetinde sözünde.
– Söyle bakalım
kartal, senden daha yaşlısı var mı,
Yoksa karşımdaki
en yaşlı hayvan mı?
– Vardır Sultanım,
benden daha yaşlı bir babam,
Bir kaya üzerinde sürdürür yaşam.
– Peki, neden o bana gelmedi,
Yaşadıklarını neden bana demedi?
– Gelemez Sultanım, çok yaşlı artık uçamaz.
Hem de kolay kolay, yerinden
kalkamaz.
Ama onu çok
dinledim, yaşadıklarını anlattı,
Kaç asırlık ömrünü, sanki
bana yaşattı.
– Peki sen ne gördün, ne yaşadın, bize
anlat,
İnsanları, hayvanları
ve doğadaki olayları da
kat.
–Sultanım,
yıllar önce kondum, bir cami
kubbesine,
Baktım cami kubbesi altın, kıyamazsın basmasına.
Bana izzet
ikram ettiler, kurbanlar kestiler,
Ben anlatırken dinleyerek, saygıyla sustular.
Yüz yıl sonra vardım, aynı kubbe olmuş gümüş,
Sapsarı o renk beyazlara bürünmüş.
Gene izzet
ikram, saygıda kusur yoktu.
Hepsi olmasa bile beni dinleyen çoktu.
Geçti yüz yıl daha,
gene gittim oraya,
Kondum aynı kubbeye, ayağım
bastı tunca.
Aşağıdan biri bağırdı:getirin okumu yayımı bana,
Kubbeye
bir kartal konmuş, göstereyim ben ona.
Çıktım oradan, eski anılar
düştü aklıma.
Acıdım insanlara, doğaya ve bahtıma.
İzlenimim şudur
Sultanım: bu alemde,
"Madenin
Tuncu kalmış,
İnsanın puştu kalmış", son gördüğümde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder