BİLMEZ Mİ SANDIN?
Bir gün, bir yol çatında
ikisi karşılaşırlar,
Sırtlarında kendilerine özgü
olan eşyalarını taşırlar. Birisi genç bir
kız, öteki genç bir erkek,
Arkadaş
olup bu yolda zorunlu gidecekler. Merhabalaşılır, konuşulur, birlikte yürüyerek,
Oğlanın sırtında bir küp,
bir elinde tavuk,öbür elinde ip ve deynek,
Kızınsa bir çantası var,
sallanıyor kolunda,
Yolları
bir ormana düşecektir sonunda.
Yaklaştıkça
kız yavaşlar, girmek istemez gibi,
Buna
bir anlam veremez erkek olan öteki.
Nazlanır gibi yapar, kaş altından bakarak,
Daha
da yavaş yürür, kimi zaman durarak.
- Oğlan
sorar, neden yavaşladın sen,?
Oysa,
ormanı daha çabuk geçmek istiyorum ben.
-Kız
der, bense girmek istemiyorum,
Bir
şey yaparsın diye korkuyorum.
-Ama der oğlan; bak ellerim dolu dolu,
Nasıl
bırakırım çanağı, keçiyi, tavuğu.
Kız
çapkınca güler, bak öğreteyim sana,
Anlatmaya
başlar yana yakıla.
-Değneğini
yere çakar keçiyi bağlarsın ona,
Sıra
gelir sırtındaki çanakla elindeki tavuğa.
İndirirsin çanağı kapatırsın tavuğun
üstüne,
O zaman diyecek kalmaz senin keyfine.
-Dernek ki başka yollarda varmış,bunu da öğren, Yürüyelim arkadaş, merak
etme olmaz bizi gören.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder